Başkasına Ait Sosyal Medya Hesaplarının Ele Geçirilmesi
Günümüzde, gelişen teknolojiyle birlikte, sosyal hayatımızın önemli bir kısmını sosyal medya oluşturur hale gelmiştir. Zira 7’den 70’e çevremizdeki birçok kişinin artık sosyal medya hesabı bulunmaktadır. Bu kapsamda, söz konusu hesaplarda özel hayata ilişkin olarak birçok paylaşım yapıldığı aşikârdır.
Özel hayata ilişkin olarak söz konusu yapılan tüm bu paylaşımlar birer kişisel verimizdir. Dolayısıyla, ilgili sosyal medya hesaplarımızda mevzubahis kişisel verilerimizi paylaşmamız ile birlikte; söz konusu verilerin kötü niyetli şahıslar tarafından hukuka aykırı şekilde elde edilerek tehdit, şantaj, dolandırıcılık vb. suçlarına malzeme olarak kullanılabilmesi de mümkün hale gelmiştir.
Bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 243 ile 246. maddeleri arasında bilişim alanında işlenen suçlar düzenlenmiştir. Söz konusu hükümlerde, ilgili hukuka aykırı eylemler hakkında çeşitli cezai yaptırımlar düzenlenerek özel hayatın gizliliğinin korunması amaçlanmıştır.
TCK m. 243’te “Bilişim Sistemine Girme Suçu” başlığı altında; “(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir. (2)Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. (3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” yer almaktadır. |
Yukarıda yer verilen hükümde de görüldüğü üzere, bir sosyal medya hesabına şahsınızın izni dışında hukuka aykırı olarak giriş yapan kişinin ilgili suçu işlemiş olacağı açıktır. Bir başka deyişle, söz konusu suçun oluşabilmesi için sisteme, haksız ve kasten girilmiş olması yeterlidir.
İlgili maddenin üçüncü fıkrasında ise bu suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli düzenlenmiştir. Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi nedeniyle sistemin içerdiği verilerin yok olması veya değişmesi hâlinde failin, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılması öngörülmüştür.
TCK m. 244’te “Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu” başlığı altında; “(1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. yer almaktadır. |
Mevzuatımız uyarınca suç teşkil eden bir diğer eylem de yukarıda yer verilen TCK m.244’te düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında; bir bilişim sisteminin işleyişini engelleme, bozma, sisteme hukuka aykırı olarak veri yerleştirme, var olan verileri başka bir yere gönderme, erişilmez kılma, değiştirme ve yok etme fiilleri, suç olarak tanımlanmaktadır.
İşbu maddede yer verilen suçun oluşması için ise yalnızca bilişim sistemine girme yeterli olmayıp ayrıca yukarıda değinilen eylemlerden birinin de kasten gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda belirtmek gerekirse adı geçen maddede işbu eylemlere yer verilerek seçimlik hareketli bir suç meydana getirilmiştir.
Üçüncü fıkrada ise bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın artırılması öngörülmüştür.
Tüm bu anlatılanların yanında belirtmek gerekirse, bilişim sistemine girme veya orada kalma suçunun işlenmesi ile birlikte birtakım suçlar da beraberinde meydana gelebilmektedir. Zira “sistemi engelleme bozma verileri yok etme veya değiştirme” suçunun işlenebilmesi için “bilişim sistemine girme” suçu, genellikle, araç suç olarak işlenmektedir. Mamafih, bu suç ile birlikte “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” gibi suçların işlendiği de görülmektedir.
Şöyle ki özellikle sosyal medya hesabının “gizli hesap” niteliğinde olup profilin tanınmayan kişilere kapalı olması durumunda “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” suçlarının da meydana geldiği aşikârdır. Zira ilgili profilin gizli olması ile hesapta paylaşılan kişisel verilerin ulaşılabilirliği kısıtlanmış olup herkesin erişebilmesinin yolu kapatılarak kişiselleştirilmiştir. Bu kapsamda ilgili hesapta yer verilen artık kişisel veri haline gelmiş işbu şahsa özel fotoğrafların ele geçirilerek başka hesaplarca kullanılması veya ilgili ele geçirilmiş hesabın üçüncü kişilere açılması durumunda adı geçen suçlar sübut bulacaktır.
Dolayısıyla sosyal medya hesabının çalınması durumunda öncelikle yapılması gereken en önemli hukuki işlem ilgili Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmaktır. Zira bu şu şekilde suç duyurusunda bulunulması ile söz konusu hesapta herhangi bir hukuka aykırı işlem yapılsa dahi hesabın gerçek sahibinin bu durumdan sorumluluğunun doğmasının önüne geçilmiş olunacaktır. Aynı zamanda ilgili Sulh Ceza Hâkimliğine ele geçirilmiş sosyal medya hesabına erişimin engellenmesi talebi ile başvuru da yapılabilmektedir. Kanundaki gerekli şartların mevcut olması halinde, hakim tarafından ilgili hesabın yer aldığı url adresine erişimin engellenmesine karar verilecektir.